Geçtiğimiz haftanın en önemli müzik olayı Midlake'in İstanbul'da iki adet konser vermesiydi. Ben de bunu bu kadar önemli görmediğimden ve hatta daha başka daha da önemli sebeplerden bu konuda bazı şeylerin abartılmasından rahatsız oldum ve bunu bir çok kere dillendirdim. Ama bu sakallı Midlake'lerin 2007 itibariyle kulağıma çalınan ve hatta belki de ömr-ü hayatımda sevdiğim tek Midlake şarkısı olan Roscoe'su artık ne zaman dinlesem beni kendinin formuna sokuyor. Şarkı sınırları ne ise ben de o kadar hareket edebiliyorum. Roscoe dışına taşamıyorum, parça parça, bir bütün olarak şarkının tüm girintisini çıkıntısını hissediyorum. İlk zamanlarda "Bu ne böyle ne kadar overrated bu şarkı" desem de, vakti gelince bende sağlam bir yere sahip oldu bu şarkı.
Ha neden konsere gitmediğimse ayrı bir konu ama kısaca bahsedecek olursak, bu nedenlerden en önemlisi konsere gideceğim gideceğim deyip, konserden iki gün önce bu sakallıların başka şarkılarını hiç de öyle sevmediğimi acı şekilde fark edişimdi ve evet bunu pek tabii, benim müzikten anlamayışım olarak algılayabilirsiniz dilerseniz. Bir diğer önemli sebep ki bu bence en vurucusuydu, Roscoe'yu hiçbir zaman olduğu gibi sevememiştim. Mutlaka Erol Alkan'ın dokunması gerekiyordu şarkıya ki şarkı daha rafine olun, daha bir parıldasın, kulak memesi kıvammına gelsin, altın oranı tuttursun vs vs. Ben de dinlemeyenleriniz olabilir diye şarkının Erol Alkan remixli halini şuraya iliştireyim dedim. Bu sene buraya geldiğimden beri kulağımı en fazla zapteden şarkılardan:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder